
İSKENDERİYE KÜTÜPHANESİ
Adını Büyük İskenderden alan, İbn Battuta’nın seyahatnamesinde bahsettiği gibi İskenderiye şehri; evleri, konakları pek gösterişli olan, mahallesi ve çarşıları şirin, binaları azametli ve sağlam , din ve dünya ile ilgili bütün müesseseleri bulabileceğiniz ve Mısır’ın en büyük limanına sahip ikinci büyük şehridir. (kaynak 1)
Bahsi geçen kütüphane ise M.Ö 332 yılında Büyük İskender’in Mısır’da inşa ettiği bu şehirde, İskender’in ölümü sonrası kumandan Logos’un oğlu Ptolemaios tarafından kuruldu ve dünyanın en büyük arşivi haline geldi.
Aristoteles’in öğrencisi Büyük İskender Nil Deltası’nın batı ucundaki yolculuğunda bu bölgenin şehir kurabilmek için en iyi yer olduğunu ve bu şehrin büyüyüp zenginleşeceğini söylemişti. Böylece bu şehirde Musalara (yani esin perilerine) ithaf edilecek ve kendi adını taşıyacak bir kütüphane yapılması emrini verdi. İskenderiye de bu denli ses getiren kütüphanenin kurulması işte böylece başlamış oldu. (kaynak 2)
BÜYÜK İSKENDER'İN SON ARZUSU
Ptolemaios İskender’in arzusunu yerine getirerek bir kütüphane kurması için eski Atina tiranlarından aynı zamanda Aristoteles’in öğrencilerinden, mali yönetim alanında eğitimli olan Phaleronlu Demotrios’u buldu. Eski Hitit ve Asur krallıklarının, arşivleri Nebukadnezar’a (İ.Ö. 605-562) kadar dayanan pek çok dilde yazılmış oldukça geniş kütüphaneleri mevcuttu. Peki İskenderiye Kütüphanesi’ni kendisinden önce kurulmuş olan kütüphanelerden ayıran, özgün kılan şey ne idi? İskenderiye Kütüphanesi’nin doğuya ait bilgi toplama ve peripatetik1 bir tarzda tasarlanan yapısı, bünyesinde farklı prensipler barındıran bir Helenizm kurma çabası, krallara yaraşır bir yapısı olmasa da içerik olarak onu diğerlerinden daha eşsiz kılıyordu. Bruno Lator’un deyimiyle kültürel bir emperyalizmi amaçlayan bir ‘hesaplama merkezi’ idi burası.

KÜTÜPHANE'NİN İZİNDE DAHA DERİNLERE
‘İskenderiye, matematik tıp edebiyat ve şiir fizik ve felsefe ile uğraşmak isteyen okumuş Yunanlılara kapılarını açacaktı. Ptolemaioslar bu çalışmaların yarattığı ihtişamla parlayacaklardı. Rakiplerine fark atarak evrensel olacaktı. Dünya üzerinde yazılmış olan her şeyi kapsamayı amaçlayacaktı.’
2Kütüphane böylece paradigmatik bir yerde, Akdeniz ticaretinin birleştiği noktada bir bilim endüstrisi olarak meydana geldi.’ (kaynak 2)
Kütüphanenin yapı formuna bakacak olursak kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre müze ve kütüphane olarak iki tesisten söz edilebilir. Tam yeri bilinemese de şehrin merkezine ve limana yakın olduğu tahmin edilmektedir. Mimari olarak kütüphane-tapınak-saray şeklinde olduğuna dair bazı ipuçları vardır. Bu bilgi doğrultusunda, her ne kadar bilimsel çalışmalara saygı duyan, yeniliklere açık bir kütüphane gibi görünse de sarayla iç içe oluşunu ve krallık himayesinde bir takım çalışmalar yapıldığı unutulmamalıdır.
KÜTÜPHANEYİ KİM YAKTI ?
Gelelim böylesine ses getiren bir kütüphanenin akıbetine. Bu konuda ileri sürülen 3 görüş vardır. Bunlardan birincisi 48 yılında Jül Sezar’ın İskenderiye’ye gelip kendi emelleri doğrultusunda bu şehri yakıp yıktığı, kütüphanenin de bu esnada tahrip olduğu yönündedir. Diğer görüş ise Hristiyanlığın tek din olarak kabul edilmesi sonrası I.Theodosius’un putperestliğin tüm izlerini silmek amacıyla İskenderiye’deki tüm tapınakların yıkılmasına dair 391 senesinde çıkardığı kararname sonucu kütüphanenin de bundan payını aldığıdır. (kaynak 3)
”Allahın emri ile uyuşmuyorsa bir değeri yoktur, yok edin.”
Sonuncu ve en çok tartışmalı olan görüş ise bu kütüphaneyi, 7.yüzyılda İskenderiye’ye giren Arapların yok ettiğidir. Rivayete göre Hz.Ömer’e bu kütüphanedeki kitapların ne yapılması gerektiği sorulunca o da ‘bu kitaplar eğer bilgi içeriyorsa zaten hepsi Kur’an da mevcut, eğer Allah’ın dediklerinden farklı bir şeyler içeriyorsa da yok edin’ dediğidir. Bu konunun tartışmalı olmasının sebebi ise Hz.Ömer kütüphaneyi bulduğunda orada İskenderiye Kütüphanesi’nden geriye ne kaldığı ile ilgilidir. Yani zaten kütüphanedeki eserlerin çoğu eski kilise ileri gelenlerine ait yazılar ve dini kitaplardan oluşuyordu. Bu yüzden Hz.Ömer’e sorulduğunda Allahın emri ile uyuşmuyorsa bir değeri yoktur, yok edin dediği ifade edilir.
BİLGİNİN KADERİ
Aslında kütüphanenin hangi eller tarafından yakılıp yıkıldığından öte dünyanın en evrensel ve geniş arşivlerine sahip olan bu kütüphanenin neden yok edildiği daha önemli bir mevzudur. Nitekim dünyada bir bilgiye sahip olmak, bir toprağa sahip olmaktan her zaman daha önemsiz olmuştur. Bilgi arttıkça, halkın üzerinde hakimiyet kuran kişinin egemenliği de o derece sarsılmaya mahkumdur. İster 1500 yıl önce olsun isterse 1500 yıl sonra. İnsanlar insan olmanın farkına varamadığı müddetçe nice İskenderiye Kütüphanesi’nin kaderi de aynı kaçınılmaz sona varacaktır.
YENİ İSKENDERİYE KÜTÜPHANESİ
Yapımına 1989 senesinde karar verilen ve 1995 yılında yapımına başlanan İskenderiye Kütüphanesi, yeri tam bilinemediği için şehrin merkezinde ve limana yakın bir konumda 2002 senesinde inşa edilmiştir. İçerisinde sergi salonları, rasathanesi bulunan bir müze-kütüphane şeklinde bir kültür merkezidir. Mısır’ın kutsal imgeleri kütüphanenin mimari yapısına da yansıtılmıştır. Üzerindeki pencereler Ra’nın gözünden, sütunlarındaki başlıklar da lotus çiçeğinden esinlenilmiş. Yapının daire biçiminde ve bir kısmının yere gömülüymüş gibi olmasının sebebi kutsal kabul edilen güneşin doğumuna benzetilmek istemesinden kaynaklanır.(kaynak 4) Dış cephesinde ise antik ve modern alfabelerden harflerin oyulduğu, gri granitten yapılmış dik, geniş bir kıvrım çizer. Sıra sıra dizilmiş harfler yerinde olarak bilginin çoğalmasına katkıda bulunan unsurları simgeler. (kaynak 5)
Kaynakça
- İbn Battuta, İbn Battuta Seyahatnamesi, Şubat 2016
- Macleod, Roy, İskenderiye Kütüphanesi, Antik Dünyanın Öğrenim Merkezi, 2006
- Encyclopedia Britannica, Library of Alexandria, w.Mostafa el-Abbadi
- wol.jw.org. İskenderiye Kütüphanesi Yeniden Hayatta
- Uyanış!—2005

Ayşe Kurt, Gezgin
1992 İstanbul Doğumlu, Marmara Üniversitesi Tarih Mezunu. Keşfet101 Mısır gezginlerinden biri, 2018 Ağustos.
KEŞFET101'İN POPÜLER SEYAHATLERİ
Malezya - Singapur Turu
Peru - Boilvya Turu
Meksika - Küba Turu
İLETİŞİM
Aşağıdaki formu doldur, seni hemen arayalım.



İletişim Bilgilerimiz
- Telefon: 444 4 102
- GSM / WhatsApp: +90 ( 530 ) 030 78 50
- e-posta: info@kesfet101.com
- Adres: Sultan Ahmet Mahallesi, Keresteci Hakkı Sokak, No:21/A, Fatih / İSTANBUL

SAYFA HARİTASI