Mayaların eşsiz mirası olan Meksika, havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez, enerjisiyle bizi kendine bağlayan bir ülke. Hatta Meksikalılar, Türk insanı ile ortak karakteristik özelliklere sahipler. Güleç, biraz tembel, misafirperver… Yabancılık çekeceğinizi düşünmüyoruz.

Şimdi gelelim yoğurdun faydalarına.

Başkenti Mexico City olan Meksika, altı bölgeye ayrılan bir ülke. Ülkenin kuzeyine çöller ve dağlar egemenken, güneye inildikçe Karayipler’in tropik rüzgarları yüzünüze doğru esiyor. Kuzeyinde Amerika, güneyinde Guatemala ve Belize bulunur. 1.973.000 km2 yüzölçümü ile Latin Amerika’nın en büyük üçüncü ülkesi. Amerika-Meksika kara sınırı, dünyanın en uzun ikinci kara sınırı unvanına sahip. Birinci ABD-Kanada… Ee peki, Meksika güvenli mi? Hava nasıl, ne zaman gitmeli? Aç kalır mıyız? İşte tüm cevaplar…

Meksika’nın ünlü festivali Ölüler Günü hakkındaki yazımız için tıkla: Meksika Ölüler Günü Festivali

Küba-Meksika seyahatimizin tümü hakkında bilgi sahibi olmak için Küba yazımızı da incelemeyi unutma: Küba Gezi Rehberi

Güneş ve Ay kültlerinin parçası olan Olmecler, Aztekler ve Mayalar, 1519’da İspanyolların karaya ayak basışına dek bu inançlarını sürdürüyordu. 16 Eylül 1810’a (Meksika Bağımsızlık Günü) kadar Meksika bağımsızlığı için mücadele verirken bir yandan eski dini ritüelleri çaktırmadan Hrıstiyanlığa uyarladılar. Eski tanrılar ve tanrıçalar sanki Hz. Meryem ve havarilermiş gibi duvarlara resmedildi. Açık alandaki tapınaklara alışan halk, kapalı kiliselerde dua etmeyi reddetti. Hatta günümüzde hala açık şapellerin kalıntıları mevcut.  Tabi bağımsızlığı kazanana dek çoktan ülkenin dili, dini, kültürü ciddi bir değişime girmiş; misyonerliğe yenik düşmüştü. Yaratılış mitolojisini anlatan Popol Vuh ise parçalara bölünmüş ve Avrupa’ya kaçırılmıştı.

Aztek inancına göre Aztekler, Meksika topraklarına günümüzde kayıp olan, okyanusun ortasındaki gizemli bir kıtadan gelmişlerdi. Tanrılar, Meksika topraklarını onlar için seçmiş ve halkı  oraya yerleştirmişti. Bir gün tanrılar da zırhlı kıyafetlerle o ada ülkesinden geleceklerdi… Evet, bazılarımız bu kıtanın Mu-Lemurya olduğunu düşünebilir ama unutmayalım ki Aztek dökümanları bile kesin bir isim-kaynak belirtmiyor. İspanyolların zırhlarını kuşanmış şekilde yüzdürdükleri büyük donanma gemilerinin Aztekleri nasıl şaşırttığını bir hayal edin… İlk direnişin kırılması işte bu kadar kolaydı.

İşgal sırasında Meksika’nın altınlarına ve gümüşlerine el konuldu, Avrupa’da gelen salgın hastalıklarla yerli halk ciddi kayıp verdi. Hristiyanlığı kabul etmeyenlerin ise sonunu hepimiz biliyoruz. Ülke genelinde hala toprak altında olan birçok antik yerleşim alanı olduğu düşünülüyor, bugün gördüklerimiz yangından ve yıkımdan arta kalmış olanlar.

1910’lardan itibaren ülkede devrimler dönemi başladı ve günümüze dek etkisini sürdürdü. Uzun soluklu savaşlar ve ekonomik krizden (petrol kaynaklı) sonra çöken ülke Amerika yardımıyla yeniden atağa geçince tek parti dönemi son buldu ve ülke günümüzdeki halini almaya başladı. Meksikalıların hak arama konusunda ne denli tutkulu olduklarını her an karşılaşabileceğiniz bir grevden anlayabilirsiniz. Öğrenci hareketleri oldukça aktif. Lügatlarında ne hayır, ne de imkansız var.

Meksika bayrağı yeşil, beyaz ve kırmızıdan oluşur. Yeşil umudu, beyaz birliği, kırmızı ise bağımsızlık uğruna dökülen kanı sembolize ederken, tam ortada Aztek inançlarının bir yansıması olan kartal ve yılan deseni bulunur.

Ah şu diziler! Gören de Meksika devasa bir uyuşturucu üretim alanı sanacak… %100 yalan bilgi değil, ama işler öyle yürümüyor. Bir göz atalım.

Öncelikle turistik yerlerde takılıp çok ücra şehirlere gitmediğiniz sürece bir güvenlik açığı yakalamanız oldukça zor. Hırsızlık, sözlü taciz gibi durumların her yerde olabileceğini unutmayalım. Milano’da bile çantanıza nasıl dört elle sarılıyorsanız, gittiğiniz her yerde durum aynı olmalı. Bizim önerimiz, cep telefonu, büyük fotoğraf makinesi veya laptop gibi eşyalarınızı göstere göstere taşımamanız. Mümkünse çantanızı önünüzde tutmanız, içinde pasaportunuzun fotokopisini bulundurmanız. Harcayacağınız kadar para alıp gerisini otellerdeki kasalara kilitlemeniz en iyisi. Bir de, eşyalarınızı etrafta unutmayın! Çünkü Meksika halkına göre eşyayı kim bulduysa onundur, geri alamazsınız.

Bunun dışında, evet, Meksika güvenli bir yer. Sokaklarında özgürce dolaşın, şarkı söyleyin, sabaha dek partileyin! Meksikalılar Türkleri sever, oldukça canayakınlar. Hele bir diziden konu açtınız mı değmeyin keyiflerine! Sadece ücra yerlere gitmeyin ve şehirler arası taşımacılıkta beyaz dolmuşları değil, otobüsleri kullanın. Biz tur ekiplerimiz için klimalı özel araç kiralamayı ve nokta atışı hareket etmeyi tercih ediyoruz.

Meksika turistik vize başvuruları seyahat tarihinden en fazla 30 gün önce yapılabiliyor. Online sistem üzerinden alınabilen vize sadece havayolu ile ulaşımda geçerli, denizden veya karadan Meksika’ya giriş yapıyorsanız e-vize almak bir işe yaramıyor. Turistik vize için vize harcı yok, yey! Link sürekli değiştiği için buraya eklemiyorum, güncel olanına konsolosluk sitesiden ulaşmanız sağlıklı olur. Seçilen havayolu şirketinin de SAE sistemine kayıtlı olması gerekiyor. Vize başvurusunda gerekli belgeler:

• Vize Takip Formu
• Renkli Taratılmış Nüfus Cüzdanı
• Renkli Taratılmış Pasaport (En az 6 ay geçerliliği bulunmalı)
• Vize Başvuru Formu (e-vize olarak onaylanmış form)
• 1 Adet Vesikalık Fotoğraf

Şimdi gelelim pasaport çeşitlerine; bordo pasaport sahipleri online olarak süreçleri yönetebiliyorken yeşil ve gri pasaport sahiplerinin temsilciliklere veya yetkilendirilmiş vize başvuru firmalarına başvurması gerekmektedir. Diplomatik pasaport sahipleri kapıdan direkt geçebiliyor.

Eğer pasaportunuzda çoklu giriş hakkı olan geçerli Amerika veya Schengen vizesi mevcutsa, Meksika için ayrı bir vize başvurusu yapmanıza gerek kalmıyor. Size uçakta verilen gümrük formunu doldurmanız ve dönüşte beyan etmeniz yeterli, aksi halde para cezası var.

Güney yönünde tropikal iklimin hakim olduğu Meksika’da yıllık ortalama sıcaklık 25-28 derecede seyreder. Altı ay yağışlı, altı ay kurak dönem yaşanır. Yağışlı sezon Mayıs-Eylül arası. Aralık ve Şubat arası ise Meksika’ya en çok turistin geldiği, esnafın ard arda gelen bayramlar sebebiyle fiyatları artırdığı dönem. Ekim-Kasım ayları Meksika seyahati için en uygun dönem olarak geçer. Yine de unutmamak lazım ki coğrafi koşulları sebebiyle ülkenin bir yerinde kar yağarken bir yerinde denize girilebiliyor. Keşfet101 olarak biz hem kültür hem deniz-kum-güneş olsun dedik, Yucatan bölgesini seçtik. Mayoları ve güneş kremlerini almayı unutmayın!

Önemli bir uyarıda bulunalım ey Küba-Meksika gezginleri! Yanınızda getireceğiniz dövizin euro olmasını tavsiye ederiz. Meksika’da Amerikalılar pek sevilmiyor, bazı bankalar ve döviz büroları dolar bozmuyor, kabul eden döviz büroları da en az 100 dolar nakit istiyorlar. Normalde kur farkından önermesek de, en rahat döviz bozulan yerler Meksika’da havaalanları. Bugün 10 Haziran 2020, 1 TL = 3,22 Meksika pezosu. 1 Amerikan Doları = 21,88 Meksika pezosu.

Brezilya’dan sonra Katolik nüfusun dünyada en yoğun olduğu ülke Meksika! Protestanlar ülkenin ancak %5’ini oluşturuyor. Kayıtlı Katolik oranı ise neredeyse ülkenin %90’ı… Tabi bunlar kolonyal dönemin etkisi, Maya ve Aztek şamanları hala yok mu? Var! Sadece ülkenin şaman kesmi de bu inançlarını Hristiyanlık üzerinden yaşıyor, insanlar hala onlara gidip akıl alıyorlar, fal baktırıyorlar. Yine de haç ve tespih ellerden asla eksik olmuyor. Üniversitelerin aralarında müzik yarışmaları düzenlediği ilahiler söyleyen koro ekipleri ve düzenli bir araya getirdikleri kulüpleri mevcut. Bir Meksikalı için halktan olup da Hrıstiyan olmamak demek, beyaz bir zemindeki leke kadar dikkat çekici.

Meksika’da en yaygın kullanılan dil İspanyolca’dır. İspanya İspanyolcası ile arasında fonetik farklar vardır: birinin y okuduğunu diğeri c okur mesela. Aksan farkı da araya karışan Maya ve Aztek dili sözcükler sağ olsun, kendini hissettiriyor. Yine de bildiğiniz diller arasında İspanyolca varsa anlaşmakta pek zorluk yaşamazsınız. En yaygın ikinci dil ise İngilizce’dir, halk sizi arada İspanyolca bilmediğiniz için garipsese de bunu hoş görmek ve kendi geçmişlerine vermek lazım. Tabii yerel dilleri de dahil edersek, Meksika bir ülke içinde birçok ülke gibi olduğundan, 65 civarı dilin varlığı biliniyor.

Ağlamıyorum, gözüme acı sos kaçtı!

Meksika mutfağı, dünyayı durduran, yörünge değiştirten, insanı kapısına kul eden lezzetleriyle bize anaç kollarını açıyor…

Güneydoğulular ve baharat sevenler, bu lafım size, mideniz bayram edecek! Mideniz hassasa veya yememeyi tercih ediyorsanız da sipariş verirken belirtmeniz yeterli, hiç sıkıntı yok. İnsanlar evde yemek yapmaktansa dışarıda yemeyi tercih ettiği için sokak yemeği kültürü bu ülkede oldukça gelişmiş.

Ayrıca Meksika bize patatesi, mısırı, domatesi veren ülke. Soframızda kullandığımız bu ürünleri onlara borçluyuz. Kendi mutfaklarının da en önemli ana malzesi hala mısır. Aztek ve Maya döneminde mısır, fasulye ve tropik meyvelerle başlayan mutfak kültürü kolonyal dönemde İspanyol mutfağı ve Arap mutfağının da eklenmesiyle farklı bir boyuta geçiyor. Bombayı patlatıyorum, bir gün adı Pasteur (Pastör) olan bir Alman, Meksika’ya gelip insanlara bizim Bursa iskenderini öğretince adı oluyor size Pastör Döner! Bir diğer rivayet de Ortadoğu’dan giden göçmenlerin döneri onlara öğrettiği, anlamı “çoban usülü”. Afiyet olsun. J

Yemek masalarının vazgeçilmezi bir kap sıcacık tortilladır kuşkusuz. Tortilla, yufka benzeri bir ekmek çeşidi. Bir diğer köşede ise 20 farklı çeşidi olan taco bize göz kırpar. Taco, tortilla ekmeğinin içine doldurulmuş salata malzemesi, peynir ve etten oluşan bir sandviç. Taco’nun kızartılmış versiyonu diyebileceğimiz yumuşak yemek ise tostada. Taco yerken malzemeleri düşürüp duranlar, tortillayı rulo yapmak isteyenler, tantuni muamelesi yapmak isteyenler… Burrito sizin tercihiniz olsun, bildiğiniz dürüm. Etin türünü seçebilirsiniz; çünkü ülkede çok fazla domuz eti tüketiliyor, turistler için biftek ve balık opsiyonları var. “Aç değilim, atıştırmalık bir şey getirin” diyorsanız antojitos tam size göre, yani minik porsiyonlarda sokak yemeği.  Sokak yemekleri arasında churros (bizim tulumba tatlısının uzun incesi) da popüler. Daha da az açsanız, nachos sipariş edip cips niyetine yiyebilirsiniz veya kıymalı-patatesli seçenekleri olan poğaça empanada deneyebilirsiniz. Nachos ayrıca kahvaltıda yumurta, krema, peynir ile çırpılıp pişirilince chilaquies adıyla karşımıza çıkıyor. Vejetaryenler içinse nopales denen Opuntia kaktüsü ve mantarlı yemekler denemeye değer tatlar, ayrıca nopales, Meksika’ya endemik.

Daha büyük porsiyonlarda etli sebzeli karışık tabaklar isteyenler için, hayalimiz üç kelime arkadaşlar:

1. Fajita (Yucatan’da özellikle müthiştir, “ben sizin bildiğiniz fajitalardan değilim” der),
2. Quesadilla (Shrek-Prenses Fiona’nın gece gündüz farkı gibi, restorant ve sokak farkı var),
3. Enchilada (Burritoyu acı sosla bulayıp fırına attığınızı hayal edin).

“Bol bol et olsun, rosto yok mu?” diyenler içinse keçi etinden yapılan cabrito asadoyu veya kuzu tandıra benzeyen barbacoayı öneriyorum, domuz etini sorun etmeyenler içinse Yucatan’ın geleneksel yemeği cochinita pibil turunçgillerden ve muzdan oluşan aroması, koyu turuncu renk veren annato tohumu çeşnisi ile farklı bir lezzet olabilir ama seyahat sırasında çok hareket edeceğimiz ve yol üzerinde bölgeye has tadımlar yapacağımız için, mideyi tıka basa doldurmamak lazım. Sapote meyvesini –siyah sapote çikolata bitkisi olarak da geçer- ve tuna yemişini de denemeden dönmemek gerek. Çikolata demişken, Oaxaca başta olmak üzere sıcak çikolata Meksika’da oldukça eskiye giden tarihi bir içecek, belki havanın sıcaklığından canınız istemeyebilir ama aklınızda bulunsun.

Soslar konusuna girmeye cesaretim yok, Halapeno biberinden yapılan sos başta olmak üzere çeşitli biberleri raflarda görebilir, hangisini kaçırırsam reflü geçirmem diye hesap kitap yapabilirsiniz. O yüzden sizi güvenli bölgeye çekiyor ve domates-soğanlı salsa sosunu kullanmaya çağırıyorum. Ya da benim favorim olan guacemole’yi… Aztek kökenli olan bu sos, avokado, domates, soğan gibi bileşenlerden oluşuyor. Salsaya göre daha yoğun kıvamlı, fresh ve yumuşak. Tabaklarda siyah fasulyenin yanında mutlaka denk gelirsiniz. Menüler için çevrimdışı sözlük uygulaması edinmeniz tavsiye edilir!

Meksika’ya has agave bitkisinden yapılan tekilanın (çikolatalısı bile var) başı çektiği içki kültürü, margarita, birçok çeşit bira ve mezcal ile dünyada yer edinmiş durumda. Corona, Negra Modelo ve Sol biraları uluslararası tanınsa da, geleneksel içki isteyenler için iki önerimiz var: limon suyu+tuzu ve biranın karışımından elde edilen chelada ile buna acı sos eklenmişi michelada. Yine uluslararası ünü olan Kahlúa likörü, kahve ve romla beraber tüketilir. Acı sos burada da kendini gösterir, her şeye eklenebilir! Alkol tüketim yaşı 18’dir, sizden %15-20 arasında bahşiş beklerler. Yol üstünde ise Oxxo marketler var, oradan satın alabilirsiniz ama unutmayın Meksika’dasınız, basit bir para ödeme işlemi kasiyerin rahatlığından ve “hallederiz be ya” tarzından dolayı beklediğinizden uzun sürebilir.

Küba’daki Afro-amerikan latin melodileriyle kurtları döktükten sonra Meksika’nın Mariachisi beklentiyi tam karşılamayabilir ama size nostalji yaşatacağı kesin! Hala kadınlara serenat yapılan romantik ve sanatsever Meksikalılar için mariachi büyük önem taşıyor. Diğer yandan Marimba denen müzik aletiyle başlayan hoş ritimler (zaman geçtikçe ve ses yükseldikçe hoş olamayan ritimler), kocaman şapkaları olan bıyıklı müzisyenler, “ay ay ay!” naraları size çocukluğunuzda izlediğiniz çizgi filmlerden tanıdık geliyor mu? Hepsinin tam ortasına düşeceğiz! Yüksek ses demişken, bu normal bir durum. Bangır bangır partilemek hiç de şikayet edilen bir olay değil, o zaman dans!

*Konaklayacağımız Playa del Carmen’de ve Cancun’da harika gece kulüpleri var; Meksika gece hayatı hareketli, bol ışıklı ve güzel dekorlu… Özellikle önerilen eğlence mekanı ise Coco Bongo Show, giriş biraz tuzlu ama içerisi için değer. Dünyaca ünlü grupların konserleri ve organizasyonları bire bir canlandırılıyor, tam bir görsel şölen.

Sokaklarda bol bol eczane görebilirsiniz. En ufak şeyde ilaç kullanabilen bir toplum olduğu için satışlar iyi, parayı bulan eczane açıyor. Siz yine de düzenli kullandığınız ilaçlarınızı valize koyun ama bu da aklınızda bulunsun, bir şey olursa (el-ayak burkulması, sinek-böcek ısırığı, kötü güneş yanığı vs) paniklemeyiniz.

1. CANCUN

Eğer bireysel seyahat ediyorsanız Meksika taksici gerçeği ile yüzleşiyorsunuz demektir. Uber ne arar? Taksi tam bir tekel oluşturmuş durumda, havalimanından şehre iniş için başka bir seçenek bulunmuyor. Konaklama ise ikiye ayrılıyor, lüks otellerin bulunduğu Hotel Zone tam içeri girip günlerce çıkmadan öylece yatmalık bir zincir… Şehir merkezinde ise hosteller var.

Karayiplerin beyaz kumları ve ılık tropik hava eşliğinde içilen kokteyller ile, Cancun sinir stres bırakmayan mis gibi bir şehir. Önümüzdeki günler için enerji toplamalık. Hem Hard Rock kafesi de var, koleksiyon yapanlara duyrulur. 🙂

2. MERİDA

Yucatan’ın kalbi, İspanyolların 1540’larda kurduğu şehir Merida! Nüfusun çoğunu Maya halkı oluşturuyor, onlara has yüz çizgilerini, kıyafet desenlerini görebilir; hatta bazen Mayaca kelimeleri duyabilirsiniz. Nam-ı diğer “Beyaz Şehir”, eskinin ve yeninin, gelenekselin ve modernin müthiş harmonisi. Meksika’nın diğer şehirlerine kıyasla sokaklar çoook daha temiz. Sanat galerileri, tiyatro salonları ve müzeleri ile sanatseverlerin de uğrak noktası. Hata bazı oyunları Casa de Montejo binasına projektörle yansıtıyorlar. Maya tarihi meraklıları içinse Gran Museo del Mundo Maya (Merida Maya Dünyası Müzesi) kesinlikle kaçmaması gereken bir fırsat. Her tür fiyat skalasına seçenek sunan bir şehir Merida, alışveriş yapmanız için Tulum ve Cancun gibi şehirlere oranla daha uygun. Plaza Grande’nin on blokluk çevresinde görülmesi gereken çoğu yer toplandığı için gezginleri yormayan, daima besleyen bir şehir. Buradaki insanlar eğlenmeye oldukça düşkün, mekan pek olmasa da onların mekanı sokak olduğu için yol üstünde bile partileyen insanlar görebilirsiniz. Yani, ya grev yapıyorlardır ya partiliyorlardır pek seçenek yok…

Bir diğer önemli mekan Uxmal Antik Kenti. “Üç kez yeniden yapılmış şehir” anlamında. Yerleşim M.Ö 500’lerde başlamış, MS.9-12 yılları arasında hız kazanıp Maya dünyasının en önemli şehirlerinden olmuş. Meşhur Uxmal Kahin Piramidi bu şehirde bulunuyor. Su kaynağı olmadığı için yağmur tanrısı Chaac’a ithafen çevrede birçok kabartma var. 2 başlı S şeklindeki yılan kabartmaları ise tanrı Kukulkan’ı temsil ediyor. Mimari üslup Puuc nizamı, yani yapıların altı üstüne göre sade. Şehrin günümüzdeki hakimi ise her yerde karşınıza çıkan iguanalar.

3. CHICHEN ITZA

Hola! Hep Mısır’daki piramitlerden bahsedecek değiliz ya?

Chichen Itza ne demek? “Itza Kuyusunun Ağzı.” Itza ise Guatemala’nın ikinci büyük gölü Petén Itzá’nın çevresinde yaşayan Mayalara verilen isim.

Yucatan Yarımadası’nda bulunan Chichen Itza sit alanı, Kukulkán Piramidi ile öne çıkar. Piramit, “kale” anlamına gelen El Castillo adıyla da anılmakta. Piramidin tüm basamakları ve zeminin toplamı bize 365 sayısını veriyor. Ekinoks döneminde gün ışığı merdivenlerin dibindeki yılan başlarına denk gelip onlara bir gövde çiziyor. (İki Başlı Yılan: Evrendeki iki enerjinin yüce sentezi)

Neden yılan? Tanrı K’uKuulKaan (Quetzalcoatl), “Işık Yılanı” olarak betimlenir ve güneşle, bilgelikle eşleştirilir. Yılan, Pleiades takımyıldızını da temsil etmektedir. Yıldızın döngüsünden dolayı takvim başlangıcının aynı güne denk gelmesi 52 yıl alır. Takvimlerde bir başka belirleyici gök cismi Venüs, Güneş’in ikizi ve savaş tanrısı olarak saygı görür. Buyrunuz yılanlar için iki örnek;

🔸️ Tüyleri olmayan yılan, kutsal dünyevi bilgelik;

🔸️ Tüylü yılan, tanrısal bilgelikle bütünleşme halini temsil eder.

Chichen Itza’nın 600-1200 yılları arasında Güney Amerika’daki stratejik ticaret merkezlerinden biri olduğu biliniyor; şehir, tek bir kraldansa bir grup tarafından yönetilir. Şehir, 1250’lerde unutulmaya başlandıysa da 1841’de John Lloyd Stephens tarafından tekrar dünyaya gösterilir. 2007’de ise Dünyanın Yeni Yedi Harikası listesine girer.

 4. CENOTE

Doğal yüzme havuzları! Doğanın biricik hediyesi… Düşünün, ormanın içinde bir kayanın tepesine tırmanıyor veya birkaç basamak merdiven çıkıyorsunuz. Tropik ağaçlar, nemli hava ve su sesi ile çevrilisiniz. Kendinizi aşağı, soğuk suya bırakıyorsunuz. Şnorkelli dalış ve fotoğrafçılık için ideal. Mavinin, yeşilin, kahvenin her tonu capcanlı. Doğa Ana sizi kucaklıyor. Valladolid-Chichen Itza arasında bir sürü var. En ünlüsü Chichen Itza’daki kutsal cenote, zamanında yeraltı dünyasının girişi kabul edildiği için kutsal mekan. Kutsal olduğu için bazen rahipler tarafından aşağı altın atılırmış, İspanyollar da bunu fark edip altınları toplamış ve ülkelerine götürmüşler. Artık nasıl bir zenginlikse, efsanevi El Dorado’yu bulmaya hiiiç gerek kalmamış!

 5. PLAYA DEL CARMEN

Bol bol yiyip içip canlı müzik dinlenecek mekan! Amerika’daki 5. Cadde’nin kopyası da var. Bir saatlik salsa dansı verip sizi bir latine dönüştürecek mekanlar, güzel kokteyller, bolca mariachi müziği burada! Resmen gün batımı bile ayrı güzel… Yunuslarla yüzmek isteyenler için de birkaç park seçeneği var. Cancun’a arabayla bir saat, fiyatlar da Cancun’a yakın. Okyanusun suyu ise soğuk-ılık. Gece hayatının Bodrum atmosferi benzetmeleri ise yerinde olan benzetmeler. Yabancılık çekmeyeceğiniz bir tatil beldesi.

6. ISLA MUJERES

Cancun sahiline 13 km uzaklıkta, feribot kısa bir yolculuğun ardından varılan cennet parçası. Kadın heykelleri bulunduğu için İspanyollar tarafından “Kadınlar Adası” anlamına gelen La Isla Mujeres ismi verilmiş, ada Mayaların kutsal mekanlarından biri. Günümüz Meksika toplumunda evde hala kadının sözü geçer, kısa bir bilgi.  Adanın ucundaki El Garrafon Milli Parkı’nda yunuslar ve envai çeşit köpekbalığı (korkmayın her köpekbalığı tehlikeli değildir, bunlar tatlış olanlar) ile yüzebilirsiniz. Golf arabası kiralayıp turlamanın oldukça zevkli olduğu bu minicik ada, mavinin en güzel tonunu gözler önüne seriyor. Restorant ve barlar biraz pahalı.

7. TULUM

Tulum, Quintana Roo bölgesinde yer aldığı için Meksika ortak saat uygulamasından 1 saat ileride. Bunu hatırlattığıma göre şehri anlatmaya geçiyorum.

Dinginlik mekanı Tulum, kendinizi okyanusa ve Playa Paraiso kumsalına bırakabileceğiniz bir tail beldesi. Aşırı kalabalık ve hareketli gece hayatı burada yok; klasik gitar eşliğinde günbatımını izler, okyanus kokusunu içinize çeker ve arkeolojik alanlarda gezebilirsiniz. Tulum, Maya dilinde “sur” anlamına geliyor. Zaten İspanyollar burayı ilk gördüklerinde renkli boyalarla şehri çevreleyen sura aşık olmuşlar, hatta bir kaşif artık Sevilla şehrinin gözüne eskisi kadar güzel gelmediği, Tulum gibi olmadığı notunu düşmüş. Tabi biz bu renkli surları günümüzde göremiyoruz, kale kalıntılarında boya kalmamış. Uçurum kenarına kurulmuş Tulum Antik Şehri stratejik öneme sahip, manzarası da çok güzel.

Bir diğer mekan ise Coba Antik Kenti yani “rüzgarla karışan sular”. Geniş bir alana yayıldığı için bisiklet kiralayıp gezebilirsiniz. Xaibe Gözlem Kulesi ve Nohoch Mul Piramidi. Coba Antik Kenti, Coba Gölü ve Macanxoc Gölü arasındaki alanı kapsıyor. Xel Ha gibi limanları kontrol eden bir ticaret şehri olduğu düşünülüyor.

Yılbaşı – 1 Ocak

Benito Juarez’in Doğum Günü – 21 Mart

Paskalya Perşembesi – (Mart ayının son perşembesi)

Kutsal Cuma – 10 Nisan 2020 (İsa Mesih’in çarmıha gerilişi anılır)

Paskalya – 4 Nisan 2021

İşçi Bayramı – 1 Mayıs

Puebla Savaşı Yıldönümü – 5 Mayıs (Meksika-Fransa savaşı, 1810’da bağımsızlık kazanmalarına rağmen 1862’de tekrar sömürü ülkesi yapılmak istendiler.)

Dia de la Raza – 12 Ekim (Columbus Günü, Columbus’un Amerika’ya gelişinin yıldönümü)

Dia de los Muertos – 2 Kasım (İddia en ediyoruz, en detaylı Türkçe kaynağı Keşfet101 blogunda bulacaksınız!)

Devrim Günü – 21 Kasım

Lady Guadalupe Günü – 12 Aralık (Meryem Ana’nın Katolik tasviri, pagan inancının Hristiyanlığa uyarlanmış şekli.)

Noel – 25 Aralık

MEKSİKA’DAKİ TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ İLETİŞİM BİLGİLERİ:

Orijinal İsim: Embajada de Turquía en México

ADRES: Monte Libano 885, Lomas De Chapultepec, Delegacion Miguel Hidalgo, 11000, CDMX, MEXICO

TELEFON:

+52 55 52 82 54 46

+52 55 52 82 42 77

+52 55 52 82 50 43

FAKS: +52 55 52 82 48 94

MAİL:  embajada.mexico@mfa.gov.tr

ÇALIŞMA SAATLERİ:  09.00-13.00 14.00-16.30

 

TÜRKİYE’DEKİ MEKSİKA BÜYÜKELÇİLİĞİ İLETİŞİM:

ADRES : Kırkpınar Sokak, No:18/6, Çankaya, Ankara

TELEFON : (312) 442 30 33

FAKS : (312) 442 02 21

MAİL : apubtur@sre.gob.mx

ÇALIŞMA SAATLERİ: 09.00-16.00 (Haftasonu kapalı)