Singapur’da Gezilecek Yerler

Singapur son zamanlarda en çok adını duyduğumuz destinasyonlardan biri. Hem zenginliği hem de çok kültürlülüğü ile turistleri kendine çekiyor. 

2019 yılında 19 milyon turist ağırladılar. 

Singapur vizesiz seyahat edebileceğiniz bir ülke. Ancak havalimanındaki yoğun güvenlik önlemlerinden ötürü sıra beklemeniz olası. Benim gördüğüm en güzel ve en düzenli havalimanı olmasına rağmen bu kadar turisti ağırlamak zor. Tüm sistem otomize. Girişte biraz fazla soru soruyorlar. Nerden geldin?  Nereleri göreceksin?. Arkadaşın var mı yanında, yalnız mısın? Nerde kalacaksın? Hepsine sakince cevap verin. İngilizceniz yoksa belirtin, çok sorun olmaz diye düşünüyorum. Tek kelimelik yes no cevapları da sizi kurtarır. Singapur’a girebilmek için çıkış biletinizi de ibraz etmeniz gerekiyor. Gideyim bir sonraki durağıma orda karar veririm diyemiyorsunuz. Ben denedim olmadı. 🙂

Singapur kaç günde gezilir. Bence 4 günde gezilir. Rahat rahat, geniş geniş. Ama birkaç ülkeyle birleştiriyorsanız. Örneğin Malezya ile, Endonezya ile, 2-3 günde bitirip günlerinizi diğer ülkelerde kullanabilirsiniz. Aşağıda paylaştığım Singapur’da Gezilecek Yerler listesi 2 günde bitirilebilecek bir liste. Vaktim ve birikmişim var, maaşı çekip geldim diyen gezginler birkaç gün daha kalsınlar derim. 🙂

Singapur, 1819 yılında temelleri atılmış (Günümüz Singapur‘undan bahsediyorum) bir ada devletidir. Tek bir şehri vardır, o da adaya ve ülkeye adını veren Singapur‘dur.

Singa (simha) aslan,  Pur (Pore) şehir demektir. Singapur :Aslan Şehri demektir.

Eğitim seviyesi yüksek, nüfusun %96’sı okur yazar.

Singapur Cumhuriyeti parlamenter demokrasi sistemine dayanır. Yasama gücü tek meclisli Millet Meclisinin elindedir. Meclis 79 vekilden oluşuyor, vekiller beş senede bir seçiliyor.

Singapur‘a ait 63 adacık daha bulunuyor. Bu adacıklarla beraber toplam yüz ölçümü 682 Km2.

En yüksek Noktası 177 metre ile Timahi Dağıdır. Genel olarak düzlük yani.

Göl yok. Tek temiz su kaynağı adanın içinden geçen 3 kilometrelik Singapur Nehri.

Bu yazıda Singapur’da Gezilecek Yerleri anlatıyorum.

Singapur eğitim sistemi nasıl? Singapur nasıl zenginleşti? Singapur yasaklar ülkesi mi? Bi’ sigara yaksak tutuklarlar mı? Sakız çiğnesek gitti mi 100 Dolar? Tüm bu soruların da başka bir yazıda cevapaldım. O Yazıyı oku. 🙂

Singapur’da 4 gün geçirdim. Ben yüksek binalar, dar sokaklar, sıkıcı insanlar beklerken sıcacık, neşe dolu, gelişmiş, tertemiz ve düzenli bir ülke çıktı karşıma. Neredeyse her yerini gezdim sindire sindire. Şİmdi haritamı sizlerle paylaşıyorum.

Singapur küçük bir ada. Şu anda sahip oldukları kullanılabilir alanlara denizi doldurarak sahip oluyorlar. Marina Bay de bu alanlardan biri.

Marina Bay, Singapur’un tüm zenginliğini, gelişmişliğini, ihtişamını , karşısına geçip saatlerce izleyebileceğiniz güzel bir yer. Eğlence mekanları, restoranlar, Bilim Müzesi, casinolar ve alış veriş merkezleri Marina Bay’de sizi bekliyor. Pahalı tabii ki ama göl kenarında manzara çok güzel. Şehrin silüetine bakmak için mutlaka gidin.

Bu yapı 2012 yılında Dünya Mimari Festivali’nde yılın yapısı seçildi. Yüzlerce farklı bitki ve ağacın sergilendiği kocaman bir bahçe. Fütüristik tasarımıyla diğer arboretumlardan ayrılan Gardens By The Bay, beni en çok etkileyen şeylerden biri oldu çünkü bir örneği yok. 🙂

Giriş ücretleri biraz pahalı, katalogdan mutlaka görmeliyim dediğiniz şeyleri seçip sadece onlara girebilirsiniz. Durumlar müsaitse all access bilet alıp tüm bahçeyi de gezebilirsiniz.

Gardens By The Bay Web Sayfası

Bu bölgeyi Ankara gibi düşünün. 🙂 Hükümet binası, anıt mezarlar, parklar, müzeler vb. yerler, Civic District’te bulunuyor.

Gezmesi çok kolay. Singapur Nehri’ni sağınıza aıyorsunuz ve dümdüz yürüyorsunuz. İngilizlerin hala Singapur’u sömürdüğü zamanlardan kalma yapılar, Lüks oteller, Parlemento Binası gibi bir çok ihtişamlı yapıyı görebilirsiniz. 

Parlemento Binası önemli. Mutlaka içine girip turlara katılmanızı öneriyorum. Hem yapının tarihini hem de Singapur tarihini anlatıyorlar.

Singapur ile ilgili detaylı yazımı okumak için tıklayınız. 

GÖRÜYORUM AMA DOKUNAMIYORUM: ÇOK SAÇMA! 🙂

Singapur’un en pahalı otelleri de yine Civic District’te.  Konaklayabilmek için minimum 1000 doları gözden çıkarmanız gerekiyor. En az 6 ay öncesinden de rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Ben böyle bir şey denemedim tabii ki. 1000 dolarla bütün asyayı gezerim açıkçası ama bu yazıyı okuyup Yiğitçim senden kıymetli mi ben seni götürüm diyen olursa hayır demem. Beni bilen bilir; deneyim deneyimdir. Parasını başkası ödüyorsa ben varım. 🙂

Singapur’un ikonik yapılarından biri Rafflles Hotel de yine burda. Burda konaklamasınız da içine bir girin, dekorasyonuna bir göz atın derim. Dışardaki lüks restoranlardan çok da pahalı olmayan bir restoran da var içinde. Long Bar.

Deniz ürünleri sipariş edebilirsiniz. Dışarda atıştıralım orda bir şeyler içeriz diyenler de Singapur’un yerel içkisi olan Singapore Sling’i deneyebilir. 

Clarke Quay Singapur Nehri kenarında kurulmuş, eğlence mekanlarının, butik mağazaların bulunduğu bir yer. İstanbul’un Karaköy’ü gibi düşünebilirsiniz. 3. Nesil kahveciler, tatlıcılar, gün batımına izleyebileceğiniz balkonlu / teraslı güzel kafeler…

Clarke Quay aslında eski bir çin mahallesi. Sokak aralarına dalarsanız Çin mimarisiyle yapılmış bir çok ev göreceksiniz. Güneş batmadan 2-3 saat önce gidip önce güzel bir yürüyüş yapıp, bir kahve içip sonra ara sokaklara dalabilirsiniz. Sonra gün batımı için yine Singapur Nehri kenarına gelip keyif yaparsınız.

Burdan nehirde tur attıran teknelere de binebilirsiniz ama 10 dolara yakın bir para istiyorlar ve çok kısa sürüyüror. Yürümeyi tercih etmiştim size de yürümenizi öneririm tadını çıkara çıkara gezersiniz.

<Singapur’un %43’ü Çin kökenli ve bildiğiniz gibi Çin oldukça köklü bir kültüre sahip. Gittikleri her yere kendi yaşam tarzlarını götürüyorlar resmen. Singapur’da da bu çin mahallelerinden biri var. 

Bu Çin Mahallesi’ni diğerlerinden ayıran bir kaç şey var. Düzenli, tertipli, temiz ve güvenli. 🙂 Film stüdyosu gibi, şehrin o bölümünde, Çin’de geçen bir film için kasaba kurulmuş ve orda bırakılmış hissiyatı uyandırıyor. 

Bne Çin yemeği seviyorum, siz de seviyorsanız önce mahallede bir tur attıktan sonra, 2. turunuzda yemek işine bakmanızı öneriyorum. Yiyecek çok fazla şey var.

İlk turda sevebileceğiniz şeyleri tespit edin. 2. turda onlardan azar azar yiyin ve lütfen eti tavuğu noodle’ı meyveyi içeceği birbirine karıştırmayın. 🙂 Tatilinize yazık olur. Bir çok yemek doğası gereği acı, o yüzden acı sevmiyorsanız baştan söyleyin. 

Gurmeliğimiz bittiyse biraz geçmişe gidelim. Çin Mahallesi’nde harika tapınaklar var. Sri Mariamma, Thian Hock Keng, Buddha Tooth Relic.

Hergün 14:00’da başlayan ücretsiz turlar var. Buddha Tooth Relic’in hemen yanındaki turizm danışma ofisinde kayıt yaptırıp haritalarınızı alabilirsiniz.

Bildiğiniz üzere işim gereği hayatımın büyük bir bölümü Hindistan’da geçiyor. 2016’dan sonra neredeyse her sene, senenin 1/3’ünü Hindistan’da geçiyorum. O yüzden bir ülkede aç kalırsam veya kaybolursam Hint mahallesine giderim. Çünkü düzensiz ve kaotik görünmesine rağmen hep aynı düzende kurulurlar. 🙂 Yemekçiler, ıvır zıvırcılar, kıyafetçiler… Elimle koymuş gibi bulurum. 🙂

Singapur’daki Hint mahallesi de öyle. Tek farkı Hintlerin bu mahallede bizzati yaşamıyor oluşu. Ticaret için kullanıyorlar sadece. 

1855’te yapılmış ve Singapur’un en önemli Hindu tapınaklarından biri olan Sri Veeramakaliamman Tapınağı ziyaret edilebiliyor. Ana caddesi Serangoon Road’daki tapınağın rengarenk dış cephesini gözden kaçırmak imkansız. Tapınak, sekiz kollu tanrıça Kali’ye ithaf edilmiş. 

Little India’nın en hoş ve en renkli binalarından biri de, Tan Teng Niah Evi. Küçük Hindistan mahallesinde yer alıyor olmasına rağmen ev, 1900’lerde burada ikamet eden Çinli bir iş adamına aitmiş. Little India’nın Buffalo Caddesi’ndeki Tekka Market, Singapurluların sabah saatlerinde taze et ve deniz ürünleri alışverişine çıktıkları bir Pazar.

Burası Asya’nın en modern caddesi olarak biliniyor. Adını da orkidelerden alıyor. Açıkçası yolum düşmese merak edip de gitmezdim bir lüks düşkünlüğüm yoktur ama gidince hoşuma gitti içinde vakit geçirmek. Her şey yerli yerinde, düzenli temiz, ışıl ışıl eğlenceli bir yer. Çok güzel kafeler ve restoranlar var. Bir akşam yemeği için gidip sonrasında bir akşam yürüyüşüne çıkılabilir.

Sentosa Adası tamamen insan eliyle inşa edilmiş bir yer. Deniz doldurularak oluşturulmuş yapay bir ada. Ben zamanımın çoğunu Sentosa Adası’nda geçirdim. 

Sentosa Malayca ”Sessizlik, sükünet” anlamına geliyor. Ada da hakkını veriyor. Çok huzurlu, yemyeşil bir yer. Harika planlanmış yürüyüş parkurları, sahilleri, parkları ve bahçeleri büyülüyor insanı.

Sentosa Adası, Asya Kıtası’nın en güney noktası aynı zamanda. Güzel de bir adacık var köprüyle geçtiğiniz, orda fotoğraf çektirmek isteyebilirsiniz. 

Adanın kuzey bölümü tamamen UNIVERSAL STUDIOS. içinde tüm gününüzü geçirebileceğiniz kadar aktivite var. Tabii ki ücretli. 🙂 İncelemek isteyenler için link bırakıyorum.

• Universal Studios dışında tema parklar da mevcut:
• Kelebek Parkı & Böcek Krallığı
• Su Altı Dünyası
• Extreme Log Ride 4D Cinemas
• Singapur Kültür ve Tarih Tiyatrosu
• Sentosa Doğa Yürüyüş Yolları

Bunlar ücreti mukabilinde girebileceğiniz deneyim alanları. Ya gerek yok, biz kafamızı dinleyeceğiz diyen gezginler havlularını alıp direkt plaja gidebilir. 

Sentosa Plajı ve Siloso Plajı en meşhur plajlar. Zaten 1 – 1.5 kilometrelik bir sahil üzerinde 3-4 koy var gibi düşünebilirsiniz. Birinde hiçbir şey yok, direkt havlu atıyorsun, birinde oyun alanları var, birinde kafeteryalar var. Hepsini tek tek keşfedin.

Singapur 3 baskın kültür birlikte yaşıyor. Yerlisi Malaylar, Hintler ve Çinler. Dolayısıyla Singapur damak tadı gelişkin gezginler için bir cennet. 🙂

Öncelikle sokaklarda, caddelerde, meydanlarda, her yerde büfeler göreceksiniz. Bu büfeler genellikle helal ürünler satıyor. Çin yemeği bile olsa Müslümanların damak tadına göre veya kurallarına göre pişiyor.

Pişirme teknikleri genellikle Çin, wok dediğimiz geniş tencelerde veya suda haşlama yemekler bulacaksınız ama malzemeler karışık olacak. Hint baharatları da olabilir Çin acısı da olabilir, sorun mutlaka. 

Ülkede tarım alanı olmadığı için her şey ithal. Zengin oldukları için her şeyi alabiliyorlar. Taviz vermedikleri bir şey de var. Köri! 🙂

Benim deneyip beğendiğim yemekler şu şekilde:

• Hokkien Mee – Karidesli noodle
• Satay – Güzel bir Malay yemeği. Yer fıstığı sosuyla pişirilen et / tavuk şiş. Tatlılı ekşili bir yemek.
• Roti Prata – Hint kahvaltısı benim için. köri soslu kaygana gibi düşünüyorum. Yumurta, un, su, yağ karıştırıyorsun. Ben İstanbul’da yaparken maydonoz ve biber de atıyorum. Asya’da şeker atıyorlar. ben sevmiyorum şekerli çok.
• Bulgogi – Susam sosunda bekletilen kalın biftek. En meşhur ve en pahalı yemekleri. Ama çok güzel yemekeden dönmeyin.

Bunların dışında fast food aşırı pahalı. Mc Donalds’a giderseniz gitti 12-13 Dolar. O yüzden yemek iiçn büfeleri ve mahalleleri tercih edin. Çıkmadan da termosunuz varsa doldurun çayınızı kahvenizi yazık günah ya 7 – 8 dolar çay kahve. Sokaklarda take away çay & kahve de var. Onlar da 1.5 – 2 dolar oluyor. O da çok para bence.

7/11 market zincirini asyaya gidenler bilir. Singapur’da da var. Burdan günlük ihtyiaçlarınızı alabilirsiniz. Su, soğuk kahve, soğuk sandviç vs.

Singapur’da Tea Coffee derseniz sizi anlamıyorlar. 🙂 

• Kahve – Kopi
• Sütlü Kahve – Kopisi (Kopi – c)
• Sütlü, Şekersiz Kahve – Kopi Kosong
• Sütlü, Şekerli Çay – Teh (English Tea)
• Sütlü Şekersiz Çay – Teh Kosong
• Bol Sütlü Çay – Tehsi (Teh – c)

Civic District’te bulunan Raffles Otel’de Long Bar içmeyi de unutmayın. 🙂

SİNGAPUR’DA METRO İLE ULAŞIM

Singapore Tourist Pass diye bir şey var. Turistlere özel akbil gibi düşünelim. (1 Singapur Doları 0 0,7056 Amerikan Doları)

• 1 günlük 10 SGD
• 2 GÜNLÜK – 16 SGD
• 3 GÜNLÜK 20 SGD
• depozito ücreti 10 SGD

SİNGAPUR’DA TAKSİ İLE ULAŞIM

Singapur’da 9 farklı taksi şirketi 25.000’e yakın da taksi var. Nüfusa oranla çok ciddi bir sayı bu. İnsanlar araba sahibi olmuyorlar nerdeyse. Taksi açılış ücretleri 2.80 SGD ile 3.20 SGD Arası değişiyor. Kilometrede de 0.60 – 0.70 SGD atıyor. Her yer birbirine yakın. Turistik mekanlardan bir diğerine geçerken maksimum 40 – 45 TL harcıyorsunuz yani. Metroya gitmeye üşendiyseniz veya o anda vakit nakitten önemliyse taksi çevirebilirsiniz. 

Ben GRAP taksi uygulamasını çok seviyorum. Uber gibi ama daha iyi bence. Dil desteği var. Sen türkçe yazıyorsun, taksiciye onun anadilinde görünüyor. O Sana anadilinde yazıyor, şurdayım, burdayım, buraya gel gibi. Sana türkçe görünüyor. Chat box’u çok iyi. Arama yapmak da çok kolay ve tüm asyada faal. Singapur, Mazlezya, Vietnam, Tayland hepsinde kullandım. Kamboçya’da bile kullandım. 🙂

Grab uygulamasını incelemek için tıkla. 

DSingapur’un yeniden çok pahalı bir yer olduğunu bu vesileyle hatırlatayım. 🙂 Hat da çok pahalı. Malezya’da 15 gün geçerli hat için 12 dolar vemriştim. Singapurda ise günlük 5 günlüğü 12 Dolar, 7 günlüğü 15 dolar. . İlk defa bir ülkede hat almadan gezdim ama sokağa çıkınca çok da gerek olmadığını farkettim. 

Öncelikle havalimanında wifi var. Otellerde ve restoranlarda var. Turistik mekanların tamamında var. Hint – Çin Mahalleleri’nde bile free wifi noktaları var. Sentosa adasının girişinde wifi spot var, orda login oluyorsunuz bütün adada wifi erişiminiz oluyor. 🙂 

Bir kere telefonum bir yere bağlanmadı. Bağlanamadığımı gören bir Singapur’lu vatandaş geldi yanıma, bağlanamadınız mı üzgünüm 🙁 dedi. Dedim arkadaş sen niye üzülüyüyorsun? E çalışmıyor? dedi. Dedim harbiden gelişmiş ülkeymişsiniz. Bana sağolsun kendi mobil verisini açtı ve taksi çağırdım. Ben taksi beklerken wifinin çalışmamasına hala çok sinirli olan bu vatandaş yetkilileri arayarak ortalığı ayağa kaldırıyordu. Bu kadar medeniyet benim bünyeme biraz fazla gelince, bir süre sonra arkadaşı dürtüp ya boşver sen Singapur’da ne yapılır onu anlat dedim. 5 dakikaya sığdırabildi tabii ki. 🙂